Empyrium un müthiş şarkısı waldpoesie yi dinliyorum… içimdeki bitmesini istemediğim umudumun, hayata tutunabileceğim birşeylerin karşıma çıkması umudunun, hayatın gerçekleriyle, her seferinde umudun tersine çıkması, bitmek tükenmek bilmeyen aksiliklerin, olması istenmeyen herşeyin gerçeğe dönüşmesiyle savaşını anlatıyor sanki… umut her seferinde ayakta kalmaya çalışıyor, gerçekse üstüne üstüne geliyor, hiç acımadan saplıyor bıçağı ve hoşuna gidercesine gülüyor, umut ise yaralanıyor, düşüyor ama gülümseyerek tekrar ayağa kalkıyor, bu durumdan hoşlanmayan gerçek bu sefer toplu halde saldırıyor, gerçek gerçeklere dönüşüyor, oysa umut yalnız başına ve yaralı, ayağa kalkıcak hali kalmıyor, yenik düşüyor, üzülürcesine, beni gerçekle yalnız bırakacağı için… yavaş yavaş gözlerini kapatıp kaybolmaya başlıyor, acı acı birbirimize bakıyoruz, hıçkırıklarla ağlıyorum arkasından, boğulurcasına, ona kavuşmak istercesine, ve istediğim oluyor artık, yoruluyorum, kendimi bırakıyorum, tepkisiz gerçeğin hakimiyetinde yaşıyorum ölümü beklercesine, ona kavuşmak için… ağıtlar yakılıyor arkamızdan...yolunu kaybetmiş bir göçmen kuş misali hissediyorum, yolumu aramışım aramışım ama bulamamışım, azim kalmamış, soğuktan hareket edemiyorum, donmuşum sanki, kendimi ölüme bırakmışım gibi….
Esra Kaya
No comments:
Post a Comment